Sanatçı Yıldırım Gürses,’in vefatının üzerinde 24 yıl geçti. Ziraat Bankası memurlarından Nasuhi Bey ile Müeyyet Cevriye Hanım’ın oğlu olan Gürses, 21 Ocak 1938’de Bursa’da dünyaya geldi.
Sanatçı, ut çalan babası ve ona müzikler söyleyerek eşlik eden ablası Cahide Hanım’ın vesilesiyle küçük yaşlardan itibaren müziğe ilgi duymaya başladı. Birinci tahsilini Bursa’nın Yenişehir ilçesinde tamamlayan sanatçı, birinci konserini ilkokulda 7 yaşındayken verdi.
Gürses, Çelebi Mehmet Ortaokulu ve Bursa Ticaret Lisesi’nden mezun oldu. Lise yıllarında Türk musikisi çalışmalarını hocası Faruk Üsküdari’nin yönlendirmeleriyle geliştirdi, Türk ve Batı müziği üzerine eğitim aldı. Ankara İktisadi Ticari İlimler Akademisi İşletme Kısmından 1961’de mezun olan Gürses, 1951’de katıldığı bir müsabakada “Bursa Ses Kralı” seçildi. Sanatçı, 1959’da “Üniversitelerarası Ses Kralı” mükafatını aldı.
DEVLET OPERA İMTİHANINDA TÜRKİYE BİRİNCİSİ OLDU
Henüz 20 yaşındayken Ankara Radyosunun açtığı sınavı kazanan sanatçı, 1961’de girdiği Devlet Opera imtihanında Türkiye birincisi oldu lakin 7-8 ay kadar operada çalıştıktan sonra ayrıldı.
Sanatçı, verdiği bir röportajda, “İçime Hüzün Doluyor” isimli birinci bestesine ait şunları aktarmıştı:
“Zeki Müren’in sinemaları geldi Bursa’ya. 4-5 kere gittim Zeki Müren’in sinemasına. Zeki Müren’i çok kıskandım o vakit. Dedim ki ‘Benim hoş sesim var lakin niçin ben beste yapamıyorum.’ Musiki Derneğinde arkadaşlarıma anlattım. Bana, ‘Bu bir ilham sıkıntısıdır.’ dediler. Artık ilham deyince ben de bu türlü formlu bir varlık bekliyordum. Gelsin, bana yazdırsın diye. 8-10 yaşlarındaydım. Dedim ‘Bu ilham nasıl gelir?’ Dediler ki, ‘Bol yeşil ve mavi renge bakarsan ilham gelir.’ Ben her gün okuldan gelince saatlerce yeşile ve maviye bakardım.
Bursa’da o tarihlerde Gemlik’in yanında bir Rum köyü vardı. O Rum köyüne gittik. 10 gün falan kalacağız. Babam orasını kiralamış. Güftesiyle bestesiyle bana bir müzik geldi. O vakit götürdüm Musiki Derneğine çocuklara okudum. Hiçbirini inandıramadım. ‘Bu şarkıyı baban yaptı’ dediler. Yırttım kendimi ‘Bu şarkıyı ben yaptım.’ diye. Kimse inanmadı. Ben de şarkıyı kaldırdım attım. Ortadan 30 yıl geçti. Bir gün radyodan çıktım konuta geliyorum, bir melodi geldi kulağıma. Aşinalık geliyor fakat nereden? Bir anda cız etti içim. Aklım bu türlü geriye yanlışsız gitti. ‘Bu şarkıyı ben 10 yaşındayken yazmıştım.’ dedim.”
TRT Ankara Radyosu imtihanını da birincilikle kazanan Gürses, tıpkı yıllarda kendi bestelerini Kazablanka Gazinosu’nda seslendirdi. Sanatçı, radyodaki çalışma arkadaşı Ayla Özben ile 1962’de evlendi.
ALTIN MİKROFON MÜKAFATINI KAZANDI
Yıldırım Gürses, 1965’te Hürriyet gazetesinin düzenlediği “Altın Mikrofon” müsabakasında, kelamı, müziği kendisine ilişkin “Gençliğe Veda” yapıtıyla birinciliği elde etti. Sanatçı, orkestrasıyla elde ettiği bu muvaffakiyetin akabinde Türk müziğinde çok sesliliğe geçiş devrini başlatmış oldu.
Yarışmadan sonra tanınan müziğin değerli isimlerinden biri haline gelen Gürses, “Son Mektup”, “Mazideki Aşk”, “Bir Kırık Kalp”, “Bir Garip Yolcu”, “Sonbahar Rüzgarları” yapıtları ile muvaffakiyet yakaladı.
Aynı devir sinema müzikleri alanında da tepe bir isim olan Gürses, 1980’lerin başında Ajda Pekkan için hazırladığı “Affetmem Asla Seni” albümü ile ün kazandı. Tıpkı albümde yer alan “Dertliyim Arkadaş”, “Eller Eller” ve “Gül Dudaklım”, sanatkarın ses getiren müzikleri oldu.
Sanatçının “Mevsimler Yas Tutup Çöller Ağlasın”, “Liseli Kız”, “Çal Kanunum Çal” ve “Mazideki Aşk” yapıtlarıyla Arif Nihat Asya’nın “Fetih Marşı” şiirine getirdiği yorumu büyük ilgi gördü.
“Hoş Sada” albümü 1980’li yıllarda Türkiye’de en çok satılan albümler ortasında yer alan Gürses, Emel Sayın ile kendi bestelerinden oluşan ve müzik yöneticiliğini üstlendiği “Neşe-i Muhabbet Müzikali”nde sahne aldı.
SANAT MESLEĞİ BOYUNCA 500’DEN FAZLA ÖDÜL ALDI
Ekibi ile 1986’da Türkiye Musiki Yapıtı Sahipleri Meslek Birliğini (MESAM) kuran Gürses’in en güzel müziklerinden oluşan “Anılarla Yıldırım” albümü ise 1999’da yayımlandı.
Sanat mesleği boyunca 500’den fazla ödül alan sanatçı, 30’a yakın albüm ile 300’ün üzerinde besteye imza attı.
Yıldırım Beyazıt Gürses ismini verdiği bir oğlu olan sanatçı, 18 Kasım 2000’de 62 yaşındayken hayatını kaybetti ve cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.
