Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin, ilk altı ay verilerinin sektördeki büyümeyi ortaya koyduğunu ve 2030’a kadar kapsamlı yeni planlamalara ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Narin, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi yeni rakiplere karşı hazırlıklı olunması gerektiğini ifade etti.
Türkiye’nin turizm performansının son dönemlerde başarılı bir şekilde ilerlediğini belirten Narin, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un açıkladığı 6 aylık verilerin sektördeki büyüme trendini gözler önüne serdiğini söyledi. İstanbul ve Antalya’nın geçen yıla göre başarılı performanslarına dikkat çeken Narin, Temmuz ve Ağustos aylarının doluluk oranlarının beklentinin biraz altında kaldığını, ancak kişi başı harcamaların hedeflere ulaştığını ve turizm gelirinin artmaya devam ettiğini belirtti.
Narin, bir televizyon programında yaptığı konuşmada, 2030 yılına kadar sektörde kapsamlı bir yeniden planlamanın gerekliliğine işaret etti. Türkiye’nin turizm sektöründeki rekabet gücünü artırmasının önemini vurgulayan Narin, Mısır ve BAE gibi yeni rakiplere karşı stratejik hazırlıkların yapılması gerektiğini ifade etti. “2 milyonluk yatak kapasitemizin yaklaşık yarısı 1999 öncesine dayanıyor. Sektör olarak potansiyelimizi artırmamız, rekabet gücümüzü korumamız ve yeni destinasyonlar oluşturabilmemiz için mevcut yatak kapasitemizi modernize etmemiz ve toplam kapasitemizi artırmamız şart” dedi.
“Maliyet Artışlarını Yönetiyoruz”
Narin, yurt içi turizmde ilk çeyrekte yaşanan yüzde 2,5 civarındaki seyahat düşüşünün ekonomik dalgalanmalardan kaynaklanabileceğini belirtti. “Son dönemde fiyatlardaki artışlar turizmcileri mağdur durumda bıraktı ve yerli turistlerin tatil yapamadığı algısı oluştu. Bu durum bizleri üzüyor” diyen Narin, sektörün 60 milyon turist ve 60 milyar dolar gelir getiren emek yoğun bir sektör olduğunu söyledi. Konaklama sektöründeki gıda, yiyecek ve enerji fiyatlarındaki artışların maliyet enflasyonuna yol açtığını, bu artışları dengelemeye çalıştıklarını ifade etti.
Narin, konaklama sektöründe kârlılığın düştüğünü ve maliyetlerin daha iyi kontrol edilmesi için makroekonomik bir programın uygulanmasının gerektiğini belirtti. Döviz baskısı ve yüksek enflasyon ortamında maliyet dengelemesi için çözümler aradıklarını, TÜİK’in enflasyon hesaplarında konaklama hizmet fiyatlarının yüzde 52, yiyecek hizmet fiyatlarının ise yüzde 95 arttığını gözlemlediklerini belirtti. Eylül, Ekim ve Kasım aylarının turizm sektörü için kritik bir dönem olacağını ve dikkatli mali yönetim ile stratejik planlamanın önemini vurguladı.
“Finansman Sorunları İçin Alternatif Çözümler”
Narin, yatırımların finansmanı konusunda sektördeki mevsimsel yapıyı dikkate alarak işletme sermayesi ihtiyacının bulunduğunu söyledi. “12,7 milyar dolarlık kredi portföyümüz var ve sektörümüz toplam kredi dağılımının sadece yüzde 2,9’unu oluşturuyor. Sektörün yatırım yapabilmesi için konvansiyonel krediye ek olarak alternatif finansman kaynaklarından yararlanması gerekiyor” dedi. Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) sisteminin daha kullanışlı hale getirilmesi ve yeni finansman modellerinin geliştirilmesi gerektiğini ifade etti. TTYD, Sermaye Piyasası Kurulu ve Borsa İstanbul gibi kurumlarla bu konularda işbirlikleri yaparak en iyi uygulamaları hayata geçirmeyi hedefliyor. Ayrıca, uluslararası ve Türk yatırımcıları bir araya getirmek için 4. Turizm Yatırım Forumu’nu 26-27 Kasım’da İstanbul’da düzenleyeceklerini duyurdu.
