Belçika Türk toplumunun önde gelen isimlerinden restoran işletmecisi ve yardım gönüllüsü Metin Edeer, lezzetli pideleri ve hayırseverliğiyle insanların hayatını tatlandırıyor.
“Kuşaktan Nesle Belçika’da Türkler” başlıklı belge haberin dördüncü kısmında AA muhabiri, 1978 yılında aile birleşimiyle Belçika’ya gelen Metin Edeer ile söyleşi yaptı.
“Belçika’ya pideyi getiren Türk” olarak bilinen Edeer, ülkedeki Türk derneklerinden Emirdağ Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (EYAD) başkanlığı vazifesinde de bulundu.
Daha evvel Emirdağ’da yaşayan ve askerliği bitirince 23 yaşında Belçika’ya taşınan Edeer, 1978’de evlilik yoluyla Brüksel’e geldiğini anlattı.
Edeer, pideciliğin aslen baba mesleği olduğunu, kendisinin ise Türkiye’de kamyon sürücülüğü yaptığını belirterek, “Babam 59 yıl Emirdağ’da pidecilik yaptı. Her çocuk babasının mesleğini pek sevmez. Ben de onun üzere. Dayımın nakliyat şirketi vardı. Onların yanında kent şehir gezmek, baba disiplininden uzak olmak hoşuma gitti. Kamyon sürücüsü oldum ve gezmediğim kent kalmadı.” dedi.
Brüksel’e geldiği birinci yıllarda düğün ve evlilik masrafları için çalıştığını lisana getiren Edeer, “Brüksel yabancı ve çok sakin bir yerdi. İnşaat bölümüne girdim. Türkiye’de elime kürek almamıştım burada amelelik yaptım.” diye konuştu.
Edeer, Brüksel’de deneyim ve etraf edinmesinin akabinde restorancılığa girmeye karar verdiğine dikkati çekerek, “Brüksel’de 2 tane lokanta vardı. Ben de 1985 yılında ‘Metin Pide’ olarak birinci pideciyi açtım. Belçika’nın ve Brüksel’in birinci pidecisiyim.” tabirlerini kullandı.
Başlangıçta küçük 5 masalı bir dükkan kurduğunu anlatan Edeer, “Benimki birinci pide fırınıydı. Pideci olarak birinci bendim.” dedi.
Edeer, Metin Pide’nin çabucak tuttuğunu, insanların iç getirdiğini ve ramazanda da pide çıkardığını söyledi.
Pidenin birinci devirde Türk toplumundan istek gördüğünü lakin vakitle Türkler dışında da ağır ilgi topladığının altını çizen Edeer, 34 sene boyunca dükkana gelip peynirli pide yiyen Belçikalı müşterileri olduğunu vurguladı.
Edeer, vakit içinde Belçikalıların damak tadına uygun eserler de çıkardığına işaret ederek, “Müşteriye nazaran pide yaptık. Baktık et yemiyor, peynir yemiyor, sebzeli pide, vejetaryen pide yaptık. 8 çeşit pideyle başlamıştık. En son 32 pide çeşidimiz vardı.” dedi.
1990’da Brüksel’de Chaussee de Haecht üzerindeki yere taşındığını söyleyen Edeer, 34 yıl çalıştıktan sonra 2020’de emekli olduğunu, ismi hala tıpkı olan Metin Pide’yi eski bir çalışanına devrettiğini, artık Brüksel dışında bir konutta emeklilik hayatı yaşadığını ve Türkiye’ye daha sık gittiğini belirtti.
Brüksel’de yardımseverliğiyle de tanınan Edeer, “Ben öksüz büyüdüm. Annemi çok küçük yaşta kaybettim. Babam da çok hayırseverdi. Kimseyi çevirmezdi.” diye konuştu.
Edeer, 1997 yılında Emirdağ Yöresi Yardımlaşma Derneğinin kuruluşunda yer aldığını, daha sonra bu derneğin başkanlığını da yaptığını kaydetti.
Derneklerinin çok çeşitli yardım faaliyetlerinde bulunduğunu söyleyen Edeer, bir arkadaşının ayaklarını kaybettiğini, o dostuna akülü tekerlekli sandalye gönderdiğini ve bundan çok keyifli olduğunu lisana getirdi. Edeer, “Onun memnunluğu tanım edilemez. Bir engelliye otomobil verince gözündeki memnunluk aks ediyor.” sözünü kullandı.
Bu bahiste daha fazlasını yapmak için çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Edeer, hayırseverlerden para toplayarak Türkiye’nin birçok bölgesinde gereksinim sahiplerine akülü araçlar gönderdiklerini anlattı.
Edeer, “Fakir çocuklar için sünnetler yaptık. Gölcük sarsıntısında yardım ettik. Başka derneklerle ortak çalışmalar yaptık. Türkiye’ye 2 bin 400 elektrikli engelli aracı götürdük ve dağıttık. Muhtaçlığı olan herkese gönderdik. Türkiye’ye 11 tane ambulans götürdüm. Bunlardan bir tanesi de Kıbrıs’a gitti.” diye konuştu.
Emeklilik periyodunda ise torun büyütmeye, kitap okumaya, bahçeyle ilgilenmeye ve seyahatler yapmaya odaklandığını belirten Edeer, Brüksel’in çok merkezi bir pozisyonu olduğunu, kültür merkezi olarak faaliyet gösterecek bir Türk Meskeni kurulmasının yararlı olacağını söyledi.
Kaynak : Haberler.com
