Haftanın Konuğu ve Konusu, Sharq Village & Spa, a Ritz-Carlton Hotel Doha Genel Müdürü Alper Can BULÇUM ile 2024 Türkiye ve Katar Turizmine dair Çok Özel Röportaj
2009 yılında 150 aday arasından seçilen, 9 isimden biri olan “Dünyanın En İyi Otelcilerinden Biri” ödülüne layık görülen Sharq Village & Spa, a Ritz-Carlton Hotel Doha Genel Müdürü Alper Can Bulçum ile 2024 – 2025 turizm sezonuna ve konaklama sektöründe Türkiye ile Katar arasındaki farklara dair FİJET Uluslararası Turizm Gazetecisi ve Yazarı, aynı zamanda Turizm World Medya Genel Yayın Yönetmeni Yeşim Sarıtaş, keyifli bir röportaj yaptı. Bu çok özel röportajın ayrıntılarını sizler için derledik.
Alper Can Bulçum Kimdir?
SARITAŞ: Sayın Alper Can Bulçum, bu değerli röportaj için öncelikle size çok teşekkür ederim. Sizin gibi deneyimli isimlerin görüşleri, turizm sektörüne yön vermek açısından son derece kıymetli. Okurlarımızın sizi daha yakından tanıyabilmesi adına, turizm sektöründeki kariyeriniz ve geçmiş deneyimleriniz hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?
BULÇUM: Tabi ki Yeşim Hanım, sektörü tecrübelerimiz ile bilgilendirmek çok önemli. Çok güzel bir röportaj serisi hazırlamışsınız. Bende röportaj için size ve ekibinize çok teşekkür ederim ve hemen sorunuza geçiyorum. Sektöre çok genç yaşta, Etiler Otelcilik Meslek Lisesi’nde stajyer olarak başladım ve stajım bittikten sonra çalışmaya hiç ara vermedim. Hacettepe Üniversitesi’nde otelcilik eğitimi alırken de stajımın ardından çalışmaya devam ettim. Yani 15 yaşımdan bu yana aralıksız olarak çalışıyorum. Önümüzdeki yıl, 1 Mayıs 2025’te, meslekte 40. yılımı tamamlamış olacağım ve bunun son 20 yılında Genel Müdür olarak görev yapıyorum. Türkiye’nin yanı sıra Kazakistan, Azerbaycan, Birleşik Arap Emirlikleri, İtalya, Bahreyn ve Macaristan’da çalıştım. Ritz-Carlton, St. Regis, InterContinental, Sheraton, Luxury Collection, Rotana ve Kempinski gibi uluslararası otel zincirlerinde Genel Müdürlük yaptım. Şu an Katar’ın başkenti Doha’da bulunan Sharq Village & Resort, a Ritz-Carlton Hotel’de Genel Müdür olarak görevime devam ediyorum.
2024-2025 Türkiye Turizmine Bakış Açısı
SARITAŞ: Türkiye’nin 2024 genel turizm performansını küresel olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?
BULÇUM: Maalesef, 2024 yılının Türkiye turizmi açısından çok parlak olmadığını duyuyorum. Çok yüksek otel fiyatları ve pahalı yiyecek-içecek masrafları konusundaki şikâyetleri hepimiz biliyoruz. Özellikle son dönemde İstanbul’da yaşanan taksi bulamama sorunu veya taksi ücretlerinin kontrolsüz yüksekliği, turistleri ciddi şekilde rahatsız etmiş durumda. Ayrıca taksilerin bakımsız olması da sıkça duyduğum şikâyetlerden biri. Sanırım turizmde yaşanan bu sıkıntılar, siyasi partiler ve belediyeler üstü bir platformda ele alınıp ciddi şekilde yeniden gözden geçirilmelidir.
SARITAŞ: 2024 yılının sonuna yaklaşırken Alper Bey, 2025 Türkiye Turizmi için beklentileriniz ve öngörüleriniz nelerdir?
BULÇUM: Türkiye’miz hala popüler destinasyonlar arasında yer alıyor. Özellikle Antalya ve İstanbul’a yapılan sık uluslararası uçuşlar ve havaalanlarının rahatlığı, öncelikle İstanbul’un ve akabinde Antalya, Bodrum gibi bölgelerimizin yoğun talep görmesine neden oluyor. Ancak, 2024’te yaşanan yüksek otel ve yiyecek-içecek fiyatları nedeniyle yerli turistlerin bile Yunanistan’a kaçması konusunun acilen ele alınması gerekiyor. Ülkemiz popülerliğini korurken bu sorunları düzeltirsek, 2025 sezonunu kaçırmamış oluruz. Aksi takdirde rakip ülkeler ve destinasyonlar bizim potansiyelimizi ele geçirerek bizi zor durumda bırakabilir.
Katar ve Türkiye’de Otelcilik Sektörü ve Farklılaşma Stratejileri
SARITAŞ: Yurt dışındaki konaklama sektörü tecrübelerinize dayanarak, Türkiye’deki otelcilik anlayışıyla Katar’daki anlayış arasında hangi temel farkları görüyorsunuz? İki ülkenin misafir beklentileri ve hizmet standartları nasıl farklılaşıyor?
BULÇUM: Yeşim Hanım; Katar ve Türkiye, birbirine çok bağlı iki ülke olduğu için Katar vatandaşları ülkemizi cazip buluyor. Aynı şekilde Türkiye’den Katar’a gelen turist sayısı da her yıl artıyor. Türkiye’de kış mevsimi yaşanırken, Katar’da yaz olması Doha’yı cazip kılıyor. Her iki ülkede de yüksek seviyede servis kalitesi ve misafir memnuniyetine odaklanmış bir anlayış hakim. Katar’da ise personelimiz çeşitli ülkelerden geldiği için farklı kültürlerden güzel bir sentez oluşuyor. Örneğin, benim otelimde 41 farklı ülkeden çalışanımız var, bu da dil konusunda misafirlerimize büyük bir rahatlık sağlıyor.
SARITAŞ: Katar’da turizm sektörü son yıllarda nasıl bir değişim yaşadı? Özellikle Alper Bey, FIFA 2022 Dünya Kupası sonrasında sektörde gözlemlenen en belirgin etkiler neler?
BULÇUM: FIFA 2022’nin Doha ve Katar’ın global olarak tanınmasında çok olumlu etkileri oldu. Böyle büyük bir organizasyona başarıyla ev sahipliği yapmak, başka büyük etkinlikler için de bir referans noktası haline geldi. Şu anda kongrelere ve spor aktivitelerine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyoruz. Önümüzdeki en büyük organizasyon, her yıl düzenlenen Formula 1 yarışları. Bu yıl 29 Kasım – 1 Aralık tarihleri arasında gerçekleşecek.
SARITAŞ: Sharq Village & Spa, a Ritz-Carlton Hotel Doha gibi lüks bir tesisin misafir beklentilerini karşılarken karşılaştığınız en büyük zorluklar nelerdir? Yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmek için nasıl bir pazarlama stratejisi izliyorsunuz?
BULÇUM: Zorluk demek yerine bunu daha iyisini yapma ve sunma arzusu olarak görüyorum. Plaj oteli olduğumuz ve geniş bir alanda yer aldığımız için misafirlerimizi memnun edebilmek adına çok çeşitli aktiviteler ve restoran seçenekleri sunmaya çalışıyoruz. Plaj hizmetlerimizi geliştirip en iyi şekilde sunmaya gayret ediyoruz. Ayrıca, yurtdışı fuarlarına bazen Marriott çatısı altında, bazen de Katar Turizm organizasyonlarıyla birlikte katılarak hem destinasyonun hem de otelimizin pazarlanmasına katkı sağlıyoruz.
SARITAŞ: Katar’da otelcilik sektöründe yerel kültürün ve İslami değerlerin etkisi nedir? Bu unsurların uluslararası misafirlerle nasıl dengelendiğini düşünüyorsunuz?
BULÇUM: Misafirler, zaten buranın kendine özgü değerlerini bilerek ve bunları deneyimlemek için geliyorlar. Ayrıca Katar, turizm ve turist dostu bir ülke olarak biliniyor. Katar’ın bu değerleri, ülkenin turizmi açısından da bir avantaj olarak kullanılıyor.
SARITAŞ: Sizce Türkiye otelcilik sektörü Katar’dan hangi uygulamaları örnek alabilir? Aynı şekilde Katar, Türkiye’den hangi hizmet veya yönetim tarzlarını benimseyebilir?
BULÇUM: Yeşim Hanım, örnek almak yerine “destek almak” demeyi tercih ederim. Sonuçta her iki ülkenin birbirine yakın kültürleri olmasına rağmen, kendine özgü kuralları ve değerleri var. Katar, turizmde yeni bir oyuncu olduğu için Türkiye’den ve izlediği politikalardan adaptasyonlar yapabilir. Türk turizmcilerinin burada fazlaca bulunmasının sebebi de bu sürece destek olmaktır. Buradaki Türk otelcileri, bu gelişime önemli katkılar sağlıyor.
SARITAŞ: Çok güzel özetlediniz teşekkür ederim Alper Bey. Peki, Türk turizm profesyonelleri Katar’da nasıl konumlanıyor? Bu ülkede Türk otelcilerin başarılı olmasını sağlayan faktörler nelerdir?
BULÇUM: Hemen hemen her büyük otelde her pozisyonda Türk profesyonellere rastlıyoruz. Son derece saygı görüyoruz ve çalışıyoruz. Elimizden geldiğince destek olmaya ve katkı sağlamaya çalışıyoruz. İki ülkenin politik ilişkilerinin iyi olması ve halkların birbirine olan sevgisi, işimizi kolaylaştırıyor.
SARITAŞ: Pandemi sonrası misafir beklentilerinde ne gibi değişiklikler gözlemlediniz? Türkiye ve Katar arasında bu beklentilerde bir fark var mı?
BULÇUM: Pandemi sonrası özellikle hijyen ve temizlik konusunda büyük değişiklikler gözlemledik. Hala QR kodlu menüler talep ediliyor, herkesin dokunduğu menüler tercih edilmiyor. Tek kullanımlık malzemeler, kolonya mendiller sıkça sorulmaya devam ediyor. Odaların temizliği ve genel alanlardaki hijyen detaylarına daha fazla dikkat ediliyor. Pandemi bitmiş olsa da insanların kişisel hijyen konusundaki alışkanlıkları değişmedi.
Sürdürülebilirlik ve Dijitalleşme
SARITAŞ: Turizmde dijitalleşme hızla yayılıyor. Otellerinizde dijitalleşme süreçlerine nasıl adapte oluyorsunuz? Dijital stratejileriniz nelerdir?
BULÇUM: En büyük gelişmeyi doğrudan pazarlama ve alıcıya ulaşma konusunda görüyoruz. Bu sebeple sosyal medya kanallarını, markamızın kurallarına uygun şekilde yoğun olarak kullanıyoruz. Ayrıca rezervasyon kanallarındaki yeniliklere de entegreyiz. Dijitalleşme her alanda hayatımıza girmiş olsa da, kişiselleştirilmiş özel servis hala çokça tercih ediliyor.
SARITAŞ: Sürdürülebilirlik ve çevre dostu uygulamalar Sharq Village & Spa’da nasıl bir rol oynuyor? Katar’daki otellerde bu alanda hangi adımlar atılıyor?
BULÇUM: Çevre dostu bir işletme olmak artık her sektörde tercih değil, zorunluluk haline geldi. Aksi halde yarınlara bırakacak doğamız kalmayacak. Otelimiz Green Key sertifikalı ve tüm kurallarına tamamen uyuyoruz. Düzenli denetimlerden geçiyoruz.
SARITAŞ: Alper Bey çok keyifli bir sohbet oldu. Değerli vaktinizi ayırdığınız için Turizm World Medya olarak çok teşekkür ederim.
Bu röportajda, Sharq Village & Spa, a Ritz-Carlton Hotel Doha Genel Müdürü Sayın Alper Can Bulçum ile 2024 turizm sezonu üzerine kapsamlı bir sohbet gerçekleştirdik. Türkiye ve Katar arasındaki konaklama sektöründeki farkları ele aldığımız bu görüşme, sektörümüz ve okuyucularımız için oldukça değerli bilgiler içeriyor. Detaylı ve keyifli bir okuma sunmayı hedefliyoruz. İyi okumalar dileriz.