Gümüşhane’nin Alabalık Tesisleri Gastronomi Turizmine Can Veriyor

Gümüşhane‘nin alabalık tesisleri gastronomi turizmine can veriyor

Gümüşhane‘nin tertemiz ve buz üzere sularında yetişen alabalıklar doğal alabalığı aratmıyor

GÜMÜŞHANE – Pak ve buz üzere sularında yetişen doğal alabalıklarıyla ünlü Gümüşhane’de yaz boyunca alabalık tesislerinde yoğunluk yaşanırken, onlarca tesis kentin gastronomi turizmine de katkı sağlıyor.

Eşsiz tabiatı, buz üzere ve tertemiz sularının dağlarından süzülerek oluşturduğu binlerce deresinde onlarca alabalık tesisine konut sahipliği yapan Gümüşhane’de bu tesisler kentin hem iktisadına hem tanıtımına büyük takviye veriyor.

Merkez, Torul, Kürtün ve Şiran ilçelerinde kurulu bulunan tesisler son yıllarda adeta birer turizm merkezi haline gelirken, Gümüşhane’nin pak sularıyla ünlü derelerinde yetişen alabalığının tadına bir kere bakan bir daha unutamıyor.

Özellikle hafta sonları rezervasyonların dolduğu ve yer bulmakta zorluk çekilen alabalık tesisleri Gümüşhane’nin pak ve soğuk sularında yetiştirdikleri balıklarla kenti gastronomi tutkunları için çekim merkezi haline getirdi.

Alabalık yemek ve tabiatta huzur dolu bir gün geçirmek için onlarca hatta yüzlerce kilometreden geliyor. Buz üzere sularda yetişen alabalıklar, doğal ortamda yetişmiş kadar lezzetli olduğu için ziyaretçilerin beğenisini topluyor.

Artabel Gölleri Tabiat Parkı ve civarındaki yüksek tepelerden akan suların oluşturduğu Musalla-Gülaçar Vadisi de Gümüşhane’nin ‘Alabalık’ vadisi olarak isimlendiriliyor. Bu vadide yer alan çok sayıda alabalık tesisi doğal hoşlukların ortasında keyifli bir gastronomi tecrübesi sunuyor.

İkisu-Şiran karayolu üzerinde Kalecik köyü sonlarında Artabel Deresinin kenarına kurulu olan Taşkın Alabalık Tesisleri işletmecilerinden Fatih Taşkın, dedelerinin 34 yıl evvel kurduğu alabalık çiftliğinde gökkuşağı alabalığı ürettiklerini ve bu balıkları tesislerinde müşterilerine sunduklarını söyledi.

“Soğuk su balığı daha yağlı ve lezzetli yapıyor. Bizim suyumuz 10 derece”

Tesisten genelde herkesin şad ayrıldığını kaydeden Taşkın, “Balığımız yaklaşık 10 derecelik bir kaynak suyunda yetişiyor ve bu nedenle daha lezzetli oluyor. Soğuk su balığı daha yağlı ve lezzetli yapıyor. Yurtdışından gelen müşterilerimiz de var yol üzeri olduğu için internetten görüp inip yemek için gelen de var. Beşerler tercih ediyor” dedi.

İyi alabalığın kısık ateşte bol tereyağı ile piştiğini anlatan Taşkın, lezzetli balık yapmak isteyenlerinden tereyağından kaçmamalarını istedi.

“Misafirler geldiğinde talep oluyor oraya gidelim şeklinde”

Tesislerin müdavimlerinden Burak Telli ise, “Oldukça lezzetli balığı var. Burak bir oturuşta 3-4 balık yiyorum. Yıllar evvel 6-7 tane yemiştim. Daima buradayız. Konuklar geldiğinde talep oluyor oraya gidelim biçiminde. Suyunun soğukluğu olsun balıkların üretim hali olsun etkiliyordur. Çıkın çıkın gelin” sözlerini kullandı.

“Ben en çok balığın beynini seviyorum”

Ailesiyle birlikte tesislere giden Sıla Oral, “Hafta sonu olduğu için geldik. Ailemle bir arada. Balıklar çok hoş. İki tane balık yedim. Park var çocuklar için. O da çok hoş. Ben balığı derisiyle birlikte çok seviyorum. Derisiyle kıtır kıtır oluyor. Ağzıma tereyağı tadı geliyor. Çok hoş oluyor” tabirlerini kullanırken ablası Zeynep Oral ise “Suyundan mı yoksa yeminden mi kaynaklı bilemiyorum fakat balıklar çok lezzetli. Vaktimiz epey geliyoruz. Birazcık insanlara garip gelebilir lakin ben en çok balığın beynini seviyorum. Minik yani büyük olsa daha güzel olurdu ancak minik hoş oluyor tadı. Ağızda dağılıyor. Çok hoş. Balığın yanında helva veriyorlar, turşu veriyorlar. Benim en sevdiğim istikameti de bir şeyler ikram etmeleri. Yanında yalnızca balık ve su vermiyorlar” diye konuştu.