Çankırı’da Hititler devrinden beri tuz elde edilen ve “Yer Altı Tuz Şehri” diye isimlendirilen mağarada, astım ve KOAH hastaları tedavi görmeye başladı.
Çankırı Valiliği koordinesinde Çankırı Belediyesi, Çankırı Karatekin Üniversitesi, Yeşilay Çankırı Şubesi, Özel Çankırı Karatekin Hastanesi ve Tuz Rehabilitasyon ve Sıhhat Turizmi Derneği tarafından başlatılan “Daha Güçlü Bir Nefes Projesi” kapsamında Türkiye’nin çeşitli vilayetlerinden 15 astım ve KOAH hastası Çankırı’ya getirildi.
Çankırı Karatekin Hastanesi’nde denetimden geçen hastalar, 15 gün boyunca Yer Altı Tuz Kenti’nde çeşitli antrenman ve etkinliklere katılarak burada 4-6 saat vakit geçirecek.
Yapılan çalışma sonrası tabipler tarafından hastaların sonuçları tekrar incelenerek, gelişmeye ait rapor hazırlanacak.
Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar, AA muhabirine, Çankırı Yer Altı Tuz Kenti’nin proje kapsamında sıhhat turizmine mesken sahipliği yapmaya başladığını söyledi.
Mağaranın 5 bin yıllık geçmişe sahip kıymetli bir turizm merkezi olduğuna dikkati çeken Taşolar, “Turizmin çeşitlendirilmesi kapsamında ve Avrupa’da 19’uncu yüzyılda başlayan ve süregelen sıhhat turizmini vilayetimizde de ortaya koymak ismine Daha Güçlü Bir Nefes Projesi’ni başlattık. Konuklarımızı 15 gün boyunca 09.00 ile 15.30 saatleri ortasında Yer Altı Tuz Kenti’nde ağırlıyoruz. Mağarada bulundukları mühlet içinde tedavi oluyorlar, birebir vakitte farklı etkinliklerde bulunuyorlar.” diye konuştu.
Nefes darlığı çeken, KOAH hastası olanlara Yer Altı Tuz Kenti’nin düzgün geldiğini, olumlu manada katkı sağladığını bildiklerini fakat mağarayı Türkiye çapında merkez haline getirmek için çalışma yaptıklarını belirten Taşolar, “İnanıyorum ki bundan sonra Çankırı Yer Altı Tuz Kenti nefes darlığı çeken, KOAH hastası olan birçok hastamız için şifa kaynağı olacak, sıhhat turizmi manasında Çankırı’ya önemli katma kıymet sağlanacak. Akciğer dostu yer altı tuz kentimize tüm vatandaşlarımızı bekliyoruz.” sözlerini kullandı.
Hastalarda olumlu tarafta ilerleme gözlendi
Özel Çankırı Karatekin Hastanesinde misyonlu dahiliye uzmanı Dr. Tuba Öztürk Haliloğlu da projenin tuz terapisi içerdiğini anlattı.
Tedavi görmeye gelen hastaların 35-85 yaş aralığında hafif, orta ve ağır olmak üzere KOAH ve astım hastası olduğunu lisana getiren Haliloğlu, “Tuz terapisinin iki çeşidi mevcut, speleoterapi (mağara tedavisi) ve haloterapi (tuz terapisi). Çalışmamızda iki yolu de kullanıyoruz. Hastalarımız günde 4-6 saat mağarada vakit geçirdikten sonra hastanemizde 20 dakika kadar haloterapi seansı alıyor. Hastaların hayat kalite endekslerini ölçüp kan analizlerini, akciğer sinemalarını çekip 15 günün bitiminde bu testleri tekrarlamayı planlıyoruz.” diye konuştu.
Haliloğlu, tedavinin ikinci gününden itibaren hastaların rahatça mukus salgısı çıkarabildiklerine, efor ve yürüme kapasitelerinde artış, nefes darlıklarına azalma olduğuna dair geri dönüş aldıklarını kaydetti.
“3 gündür aldığım nefesi 10 yıldır alamıyordum”
Yer Altı Tuz Kenti’nde tedavi görmek için Antalya’dan gelen astım hastası 37 yaşındaki Nursel Sümer, 10 yıldır astım hastalığı bulunduğuna işaret etti.
Sürekli ilaçlarla ayakta durmaya çalıştığını vurgulayan Sümer, “3 gündür aldığım nefesi 10 yıldır alamıyordum, daima kısa kısa nefes alıyordum, derin nefes alamıyordum. Hakikaten çok etkilendim. Derin nefes alabiliyorum, rahat konuşabiliyorum, rahat uyuyabiliyorum, migrenim yok 3 gündür, nitekim çok memnunum.” dedi.
Bursa’dan gelen astım hastası Ahmet Us, mağaranın çok yararlı olduğunu belirterek, “3 gündür buradayız. Gün geçtikçe nefes konusunda çok önemli ilerleme yaşadığımızı rahatlıkla söyleyebilirim. Başlangıçta 200-300 metre gitmekte zorlanırken şu anda çok rahat formda hayli uzun gidebiliyoruz. Nefesimizde de çok önemli rahatlama hissetmeye başladık.” diye konuştu.
Kırıkkale’den gelen KOAH hastası Aysun Özdemir de mağaraya geldiğinden beri rahatlama hissettiğini, burada şifa bulacaklarına inandığını söz etti.
Kaynak : Haberler.com
