Hizmet İhracatçıları Birliği (HİB) Genel Sekreteri Fatih Özer, 2023’te Türkiye‘yi sıhhat için ziyaret eden turistlerin 2,3 milyar dolarlık hizmet satın aldıklarını belirterek, “2028’de Türkiye‘nin 200 milyar dolarlık ihracat maksadının 100 milyar doları turizmle gelecek. Bunun da yaklaşık 7 milyar doları sıhhat turizminden geleceği öngörülüyor.” dedi.
İstanbul Turizm Fuarı, Türkiye‘den ve dünyadan turizm profesyonellerini bir ortaya getirdi. Fuara katılan HİB, açtığı stantta Türkiye‘deki hizmetlerini tanıttı.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan HİB Genel Sekreteri Fatih Özer, sıhhat turizminin katma bedeli yüksek seyahat cinslerinden biri olduğunu belirterek, “Bu manada baktığımız vakit sıhhat turizmi ve spor turizmi için Türkiye‘yi ziyaret edenler, yüksek oranlarda döviz bırakarak ülkemiz cari açığına önemli katkı sağlıyorlar.” tabirini kullandı.
Özer, sıhhat turizminde Türkiye‘nin bilhassa kanser hadiselerinde ve öteki önemli tedavilerde hem bölgenin hem de dünyanın kıymetli tedavi merkezlerinden birisi olduğunu söyledi.
Sağlık için Türkiye‘ye gelen turistlerin tercihlerine değinen Özer, “Sağlık turisti öncelikle yeterli tedavi olabileceği yeri tercih eder. Âlâ tedavi olabileceği yeri belirledikten sonra tabip kalitesi ve tedavi olacağı hastanenin imkanlarına bakar. Daha sonra tedavi sonrası bekleme periyodunda oranın kültürel özellikleri, doğal hoşlukları, gastronomisi üzere etkenleri inceler. Buna ek olarak fiyat da öne çıkar. Bu tercih edilebilirlik kriterleri açısından Türkiye çok değerli bir destinasyon.” halinde konuştu.
“Hem yetiştirdiğimiz tabip kalitemiz dünya standartlarının üstünde, hem de sıhhat altyapısından teknolojik donanıma, hastanelerimiz dünya standartlarında.” diyen Özer, İngiltere, Almanya üzere gelişmiş Avrupa ülkelerinde hastalık teşhisinin uzun sürdüğünü lakin Türkiye’de hastanın beklemeden hastalığın teşhis edilerek tedaviye başlamasının Türkiye’nin tercih edilmesinde en büyük avantajlardan biri olduğunu aktardı.
Özer, net sayılara bakıldığında 2023’te yaklaşık 1,4 milyon sıhhat turistinin ülkeyi ziyaret ettiğini tabir ederek, 2024’te ise yalnızca birinci üç ayda 800 binin üzerinde sıhhat turistinin Türkiye’ye geldiğini vurguladı.
2023’te Türkiye’yi ziyaret eden sıhhat turistlerinin 2,3 milyar dolar getirdiğini belirten Özer, “Türkiye’nin 2028’deki hizmet ihracatı maksadı 200 milyar dolar ve bu 200 milyar doların tekrar yaklaşık 100 milyar doları turizmle gelecek. Bunun da yaklaşık 7 milyar doları sıhhat turizminden geleceği öngörülüyor.” diye konuştu.
– “Türkiye’nin sıhhat turizmi alanında markalaşmaya gereksinimi var”
HİB olarak 2018’de hizmet kesimlerinin ne yapması gerektiğine dair bir strateji raporu oluşturduklarına dikkati çeken Özer, strateji raporu oluştururken tüm alt bölümlerle çalıştaylar düzenlediklerini lisana getirdi.
Özer, şu açıklamalarda bulundu:
“Sağlık kesimi olarak yaptığımız çalıştaylarda da ortaya çıkan sonuçlardan bir tanesi de Türkiye’nin birçok hasta tarafından tercih ediliyor olmasıydı. Lakin Türkiye’nin sıhhat turizmi alanında markalaşmaya gereksinimi var. Markalaşmaya yönelik gereksinimle ilgili olarak da Ticaret Bakanlığımızın önderliğinde, HİB tarafından 2023’te faaliyete geçen ‘Heal in Türkiye’ portalı oluşturuldu. Bu portalla ilgili güncelleme çalışmalarımız da devam ediyor. Güncellenen portalla birlikte Türkiye’nin sıhhat turizminde markalaşmasına da bir katkı sağlayacağımızı düşünüyorum.”
Sağlık turizminde tam müdafaa sağlamak için Ticaret Bakanlığı’nın Komplikasyon ve Seyahat Sıhhat Sigortası Dayanağı çalışmasına değinen Özer, “Sağlık turisti Türkiye’ye geldiği vakit, sıhhatle ilgili oluşabilecek bir komplikasyona karşı da komplikasyon sigortası eserinin çıkartılmasına da öncülük etti. Komplikasyon sigortası yaptıran sıhhat kuruluşlarının da masraflarının yüzde 70’ini de devlet dayanağı olarak geri veriyor. Bu da bizim yine sıhhatle ilgili yaptığımız tedavilerde markalaşmaya yönelik değerli adımlardan bir adedidir.” değerlendirmesinde bulundu.
“Önümüzdeki periyotta de yüzde 11’lik büyüme oranını yakalayacağımızı düşünüyoruz”
HİB Yönetim Kurulu Üyesi Armağan Güral Gür de birliğe bağlı 10 alt kesim olduğunu ve bunlardan bir adedinin de “Turizm ve seyahatle ilgili hizmetler” olduğunu belirterek, “Birliğimizin tahminen de en değerli yapı taşlarından bir tanesi turizm dalı.” dedi.
Gür, 2023’te hizmet ihracatı için maksat olarak 110 milyar dolar belirlendiğini hatırlatarak, bu sayının yaklaşık 49,5 milyar dolarını turizm kesiminin oluşturduğunu kaydetti.
Sektöre takviye emelli “Turquality” isimli program olduğundan kelam eden Gür, bunun dışında öteki dayanaklardan de faydalanmak üzere çalışmalarını sürdürdüklerini dile getirdi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın hizmet ihracatının değerini daha çok vurgulanır hale getirdiğini aktaran Gür, “Ticaret Bakanlığı’nın yaptığı, bilhassa ihracat sayılarının açıklandığı sunumlarında mal ihracatının yanı sıra hizmet ihracatı da nizamlı olarak yayınlanıyor. Sayın Bakanımız hizmet ihracatına epey ehemmiyet veriyor.” açıklamalarında bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da konuşmalarında artık hizmet ihracatına vurgu yaptığını söyleyen Gür, “Bu manada bizim kıymetimiz gitgide artıyor ve buna bağlı olarak da farkındalığımız artmaya başladı diyebilirim.” halinde konuştu.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) datalarına atıfta bulunarak, 2023 içinde hizmet ihracatı turizm sayıları 2023 Ocak-Temmuz ortasında 25,4 milyarken 2024’ün tıpkı periyodunda 28,3 milyara geldiğine işaret eden Gür, “Önümüzdeki periyotta de geçtiğimiz yılki yüzde 11’lik büyüme oranını yakalayacağımızı düşünüyoruz. Ayrıyeten kaç yıldır zahmetli vakitlerden geçiyoruz fakat buna karşın dalımız çok çabuk toparlanıyor ve olumsuz havayı olumluya çevirir bir tablo oluşuyor.” halinde görüş belirtti.
Gür, uzak destinasyonlar için hazırlanan bir paket hakkında bilgiler vererek, kelamlarını şu halde tamamladı:
“Turizm komitesi, sıhhat komitesi ve yolcu taşıma komitesi ortak çalışıyor. Türk Hava Yolları nakliyatını yaparken, birlik üyesi oteller konaklamayı sağlıyor ve birlik üyesi hastanelerde bir check-up programı hazırlanıyor. 2023’te bilhassa Amerika’da bu programın tanıtımı yapıldı ve program aslında ülkemizi tanıyın programı. HİB olarak yaptığımız çalışmalar aslında bir bakıma tohum atmak. Ondan sonra da mahsulün büyümesini bekliyoruz. Bu yapılan çalışmalarda her biri ileride inşallah sonuçlarını getirecektir.”
Kaynak : Haberler.com
