Türkiye ile İskoçya ortasında ticaret, kültür, turizm ve eğitim başta olmak üzerinde farklı alanlarda iş birliklerini artırmak hedefiyle Türk-İskoç İş ve Ticaret Kongresi düzenlendi.
Türk-İskoç Ticaret Odası tarafından İskoçya Parlamentosu’nda gerçekleştirilen kongreye, Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakan Yardımcısı Ahmet Aydın, İskoçya Ticaret Bakanı Richard Lochhead, İskoçya Gölge Kültür Bakanı Foysol Choudhury, Londra Ticaret Başmüşaviri Selim Devlet Paslı’nın yanı sıra öbür yetkililer ve iş dünyası temsilcileri katıldı.
Bakan Yardımcısı Aydın, kongrede yaptığı konuşmada, Türkiye ve Birleşik Krallık’ın stratejik çıkarlarının birbirine uyumlu ve iş birliği potansiyeli yüksek iki büyük ekonomi olduğunu belirtti.
Geçen yıl 19 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşıldığı bilgisini paylaşan Aydın, “Bu yıl sonunda ise 20 milyar dolarlık ticaret hacmi eşiğini aşacağımızı umuyorum.” dedi.
Aydın, Türkiye’nin Birleşik Krallık ile ekonomik iştirakinin temel taşlarından birinin direkt yabancı yatırımlar olduğunu lisana getirerek, Birleşik Krallık’ın Türkiye’deki birinci 10 yatırımcı ülkeden biri olduğunu söyledi.
???????Birleşik Krallık’tan Türkiye’ye yapılan direkt yabancı yatırımın geçen yıl sonu prestijiyle 7,2 milyar dolara ve Türkiye’den Birleşik Krallık’a giden direkt yabancı yatırımların 4,3 milyar dolar olduğunu belirten Aydın, “Yatırımlarımız yalnızca sayılardan ibaret değildir. Her bir yatırım, kültürler ortası bir köprü, bir muvaffakiyet öyküsüdür. Ayrıyeten, Türkiye’nin İngiliz ve İskoç turistler için en güzel turizm destinasyonları ortasında yer almasından memnuniyet duyuyoruz. Sıhhat turizmi için işbirliğimizi sürdürmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Aydın, Türk ve İskoç halkının tarihi ve kültürel bağları olan iki millet olduğunu tabir ederek, “Bu bağlar, sırf geçmişe dayalı bir dostluk değil, geleceğe yönelik ortak bir vizyonu da şekillendirmektedir. Umuyorum ki her iki ülkenin de ortak kıymetleri ve çıkarları, iş birliğimizi daha da derinleştirecektir.” dedi.
Gazze’de yaşananlara da değinen Aydın, şunları kaydetti:
“Gazze’de yaşananlar, yalnızca bir bölgesel kriz değil, insanlığın vicdanında derin yaralar açan bir trajedi. Orada hayatını kaybeden binlerce suçsuz çocuk, yalnızca savaşın değil, birebir vakitte memleketler arası toplumun adaletsizliğinin kurbanı oldu. Gazze’de sırf çocuklar değil, insanlık onuru ve milletlerarası hukuk da ölüyor. Bu zulme sessiz kalmak, adaleti öldürmek ve suça ortak olmaktır. Filistin halkının işgal karşısındaki uğraşı, onurlu ve haklı bir direniştir, memleketler arası toplumun bu haklı direnişi daha fazla görmezden gelmesi kabul edilemez. Yaşanan bu zulmü durdurmamızın yegane yolu, dünya halkları tarafından güçlü ve birlik içinde bir çabadan geçiyor.”
Kaynak : Haberler.com
