Ege’nin Eylül’de Bir Öbür Hoş Olan Denizini Deneyimlemek İçin Gidebileceğiniz 10 Koy

İlk olarak biraz daha bilinen bir koy ile başlayalım. Bodrum’un Göltürkbükü bölgesinde yer alan Cennet Koyu, çam ormanlarıyla çevrili olduğu için insanı sıcaktan hiç bunaltmıyor. Ayrıyeten tertemiz suyuyla da insanı büyülemeyi başarıyor.

Şimdi ise Muğla’nın Gökova Körfezi’nde yer alan Akbük Koyu’ndayız. Burada yeşil ve mavi buluşuyor, beşere farklı bir huzur veren görünüm ortaya çıkıyor. Tertemiz suda denize girdikten sonra tabiat yürüyüşleri yapabilirsiniz. Akbük Koyu’ndan döndükten sonra çok yorgun hissedeceğinize kuşku yok!

Yolunuz Marmaris’e düşerse Bördübet Koyu’na uğramadan gitmeyin deriz. Zira Bördübet Koyu, en az bilinen koylardan biri ve bu özelliğiyle de aslında çok daha huzurlu bir tatil yapma imkanı sağlıyor. Burası o kadar sakin bir koy ki, kuş cıvıltıları eşliğinde yüzebiliyorsunuz.

Datça’da el değmemiş bir hoşluk bulmak güç. Lakin Domuzbükü’ne yolunuzu düşürürseniz imkansız olmadığını görebilirsiniz. Buraya sırf tekneyle gelinebiliyor, o yüzden çok sakin bir koy olduğunu söyleyebiliriz. Bu berrak denizde yüzmek size çok yeterli gelecek, huzurunuza huzur katacak.

Bu sefer ise Datça’nın tanınan koylarından biri ile geldik! Palatmutbükü tanınan bir koy olmasına karşın bilhassa de Eylül ayında çok daha sakin olduğu için katiyen gitmenizi öneririz. Burada Eylül ayında suyun sıcaklığı hala denize girmek için ülkü oluyor. Ayrıyeten turistlerin sayısı da azaldığı için pak, berrak bir denizde yüzebilirsiniz.

Marmaris’teki Amos Koyu, bilhassa de tarihe ilgisi olanların tercih edebileceği bir koy. Neden mi? Zira Amos Koyu’nun yakınında Antik Amos Kenti kalıntıları bulunuyor. Antik kalıntıları gezdikten sonra koyda denize girebilir, denizden sonra da görüntünün keyfini çıkarabilirsiniz.

Koy deyince birçok kişinin aklına birinci olarak Cunda Adası geliyordur herhalde. Ayvalık’taki Cunda Adası, her manada kusursuz ve huzurlu bir tatil imkanı sunuyor. Bilhassa de Patriça Koyu, size çok yeterli gelecek. Cunda Adası’ndaki koyların sularının berraklığını ise anlatmaya bile gerek yok.

Yine tekne ile ulaşılabilen bir koy teklifiyle daha geldik. El değmemiş bir doğal hoşluk ve berrak bir deniz arıyorsanız, Çatı Koyu yanlışsız tercih olabilir. Şayet kamp yapmayı seviyorsanız Marmaris’teki bu koyda huzurla vakit geçirebilirsiniz. Uzun tabiat yürüyüşleri yapmak da düzgün olacaktır.

Beyaz kumlar, masmavi deniz… Kleopatra Koyu’nun tek özelliği bu da değil! Efsaneye nazaran bu koyda Kleopatra’nın yüzdüğüne inanılıyor. Bu da onu tarihi manada çok daha kıymetli bir hale getiriyor. Ayrıyeten Antik periyodun kalıntıları da geçmişe seyahat yapmanızı sağlayacak.

Geldik son önerimize… Yolunuz Bozcaada’ya düşerse gidebileceğiniz onlarca koy bulunuyor. Bizim bugünlük teklifimiz ise Ayazma Koyu olacak. Yazın buralar çok kalabalık olurken, Eylül ayında ise çok daha keyifli bir hal alıyor. Ayırca koyun etrafındaki yerlerde dinlenip yemek yiyebilir, denizde yüzerek keyif alabilirsiniz. 

Şimdiden âlâ tatiller!