Gezginlerin ve Fotoğraf Tutkunlarının Aşık Olacağı Görüntüye Sahip En Âlâ Yerler

Yüzyıllardır birçok sanatkara ve gezgine ilham veren Guilin ve Yangshuo süper karstik dağlarıyla etkileyici bir çarpıcı görünümlere sahip. Harika fotoğraflık görünümlerinin yanı sıra çeşitli etnik azınlıklara da konut sahipliği yapan bu topraklar ziyaretçilerine farklı ve renkli etnik kültürleri yakından tanıma fırsatı da veriyor. Karstik zirvelerin ortasında bulunan Guilin bu muazzam görüntülerin gölgelenmemesi için azamî 20 katlı binalarla çevrili olunmasına dikkat ediyor.

Guilin’e bağlı olan Yangshuo kasabası da en az Guilin kadar ünlü… “Dünyanın en hoş görünümlerine sahip Guilin ise, Yangshuo’nun görünümü Guilin’deki en hoş yer” kelamının karşılığını veren Yangshuo, ırmakları, yemyeşil zirveleri ve mağaraları ile dünyanın en etkileyici karstik görüntüsüne sahip…

Fotoğrafçıların hazinesi olan Arizona, çöl görünümleri, kanyonları ve kasabalarıyla buraya fotoğraf çekmeye gelenlerin başını döndürüyor. ABD’nin en bilinen ve dünyanın en çok fotoğraflanan yerlerinden biri olan Grand Canyon sonsuz bir görünümüyle her köşesi ile birçok görünüm sunuyor fotoğrafçılara… Gün doğumundan gün batımına kadar bu kızıl kayaların çarpıcı anlarını istediğiniz ölümsüzleştirebilirsiniz.

Güneş ışınlarının birinci anından öğlen saatlerine kadar parladığı ve kızıl kayalıkları büyülediği Antelope Canyon, coşkun akan Havasu Falls, Kolorado Nehri’nin oluşturduğu bir kıvrım olan Horseshoe Bend fotoğrafçılara şahane kareler sunuyor. Kumtaşı oluşumlarıyla Monument Valley ve ABD’nin en hoş kasabalarından biri olan Sedona’yı da gelmişken kesinlikle ziyaret etmenizi öneririz.

Namibya’nın kıyı şeridinin üçte biri olan, hoşluğuyla çıldırtan ve bir o kadar tehlikeli kıyısı Skeleton Coast güneyde Ugab Nehri’nden kuzeyde Angola hududu olan Kunene Nehri’ne uzanmakta. 15. yüzyılda Portekiz denizciler tarafından keşfedilen, Benguela akıntısı ve dalgaları nedeniyle “Ölüm Sahili” olarak anılan destinasyon nitekim ölümcül bir hoşluğun sahip!

Sayısız gemi enkazın, kaybedilen omurların, balina kemiklerinin bulunduğu kıyı tabiatın en el değmemiş haliyle, gri-çakıl ovaları, engebeli yırtıcı tabiatı, paslanmış gemi kalıntıları, çöl atıkları, kumulları ile fotoğraf tutkunları için heyecan verici bir diğer destinasyon.

Dünya üzerindeki en etkileyici yabanî ömür alanı neresi diye sorarsanız yanıt muhakkak, Serengeti! Serengeti ve komşusu Ngorongoro Krateri bugüne kadar yaptığınız seyahatleri gölgede bırakacak bir etkileyici bir görünüme sahip. Doğu Afrika’nın en büyüleyici görüntülerine şahit olmak için güneş doğmadan kalkıp daima değişen ve kendine hayran bırakan yabanî ömrün izlerini gözlemleyebilirsiniz.

Zebra sürüsünü yahut çalılar ortasında duran bir aslanı yahut kuşların göç vaktini fotoğraflamak kadar heyecan verici bir şey olabilir mi? Masai kasabasında yerlilerin yüzünde yansıyan doğal ışıkla bile eşsiz fotoğraf elde edebileceğiniz Serengeti’de ve Ngorongoro Krateri üzerinde değişen gökyüzü renklerine siz de şahit olabilirsiniz.

Dünyanın sahiden bir ucu olan Şili Patagonyası bakir tabiatı ve sakinliğiyle ruhunuza, kalbinize, vücudunuza çok âlâ gelecek. Yeryüzünde bu türlü bir coğrafyanın olduğu için sevineceğiniz Patagonya’da her adımda yepisyeni ve şaşırtan bir doğal zarafet sizi bekliyor olacak.

Vahşi ve etkileyici görüntüleriyle bilhassa fotoğrafçılar için bir cennet olan Şili Patagonyası’nda kameranızı yahut fotoğraf makinenizi bir dakika bile elinizden bırakmak istemeyeceksiniz. Turkuaz buzulları ve gölleri, heybetli dağları, gün doğumu ve gün batımında renk değiştiren kayaları, hayvan sürüleri ve And kültürü ile masalsı bir belgesele konuk olmaya hazır olun!

Söz konusu Lapland ise husus tabi ki Kuzey Işıkları… Yeryüzünün manyetik alanı ile Güneş’ten gelen yüklü parçacıkların etkileşimi sonucu gökyüzünde ortaya çıkan Kuzey Işıkları kozmosun ne kadar büyüleyici olduğunu Lapland’da bir kere daha gözler önüne seriyor. Soğuk benim için sorun değil diyen her gezginin ve fotoğrafçının hayali olan Kuzey Işıkları için kutup bölgelerine seyahat yapmak kural.

Kuzey Işıkları’nın bilimsel gerçekleri bir yana Sami kültürünü, eşsiz ekosistemini, hayvan çeşitlerini ve bitki örtülerini görebileceğiniz bu maceradan geriye duvarlarınızı süsleyecek onlarca fotoğraf kalacak. Kuzey Işıklarını görüntülemek için Abisko Ulusal Parkı ülkü bir destinasyon.

Güney Amerika’nın yüzölçümü bakımından 3. büyük ülkesi olan Peru, fotoğraf severler için bir diğer bir cennet. Karşılıklı muahede sonucu 90 gün için vize uygulamayan Peru, İnka Uygarlığına başşehirlik yapmış olması bile oraya fotoğraf çekmeye gitmek için en büyük sebeplerden! Bilhassa başşehir olmasa da tarihî özellikleriyle Cusco kenti Lima’ya nazaran size daha âlâ fotoğraf karesi vadediyor.

Cusco kentine İnkalar, ‘Güneşin Kutsal Kenti’ ismini vermişler. Ülkedeki tüm yolları birbirine bağladığı için ayrıyeten ‘göbek bağı’ manasına gelen Cusco kentinin şekli  şahin başlı bir pumanın bedeni şeklinde…

Eğer görünüm ve tabiat fotoğrafları çekmeyi seviyorsanız ülkemize nazaran dünyanın en doğusunda konumlanan Yeni Zelanda’ya gitmek için daha ne bekliyorsunuz? Dünyanın tespit edilen en pak içme suyu Nelson Gölleri Ulusal Parkı içerisinde yer alan Mavi Göl, en pak su dışında mükemmel bir görsel şölen de sunuyor. Hayvan fotoğraflarını çekmeyi sevenler de tercihi zira Yeni Zelanda dünyanın en küçük yunus tiplerine konut sahipliği yapıyor ve dünyada en fazla tıpta pengueni de tekrar Yeni Zelanda’da bulunuyor.

‘Uzun beyaz bulutların ülkesi”nde çekeceğiniz fotoğraflarınızın her birinin ressam Bob’un fırçasından çıkmış üzere olmasına şaşırmayın. Yüzüklerin Efendisi serisinin çekildiği bu mükemmel topraklar, size tahminen de hayatınızın en yeterli fotoğraflarını çekme fırsatı sunabilir.

Dünya’nın en yüksek 7 doruğunun bulunduğu Nepal bugüne kadar göreceğiniz destinasyonlar ortasında en sıra dışı olanlardan biri. Hindistan’ın hudut komşusu olan Dünya’nın çatısı”nın üçüncü büyük kenti Pokhara’da trekking yaparken sayısız fotoğraf çekebilir; göl, orman ve dağ üçlüsünün verdiği huzuru hissedebilirsiniz.

Unesco Dünya Kültür Mirasları listesinde yer alan Chitwan National Park’ta en hoş fil fotoğrafları neden siz çekmeyesiniz? Dünya’nın en özel tabiatına, dağ tapınaklarına, bölgeye has hayvanlarına kavuşabileceğiniz Everest dağ cinsleri ise fotoğrafçılığınızın doruğu olabilir.

Mu Cang Chai’nin yalnızca pirinç terasları, yüzyıllar boyunca küçük ölçekli ekimlerle bugünkü biçimini alarak şuanki cazibesine ulaşmış.

Yaz boyunca teraslar, zirveleri canlı bir yeşile bürüyen olgunlaşmış pirinç saplarıyla dolup taştığı Mù Cang Chải sonbaharın başlarında altın sarısı bir görünüme kavuşur.