Yaşadığımız toprakların ne kadarını gerçekten keşfettik? Günlük hayatın rutini içerisinde evimizden ne kadar uzaklaştık? Bu soruları kendimize sormak, bizi daha derin bir keşfe davet ediyor: Kendi ülkemizi, Türkiye’yi keşfetmek.
Türkiye, tarihi dokusu, doğal güzellikleri ve kültürel zenginlikleriyle tam bir yetişkin oyun parkuru. Her köşesi, keşfetmek isteyenler için eşsiz deneyimler sunuyor. Ancak çoğumuz bu zenginliklerin farkında bile değiliz. Gözümüzün önünde duran bu güzellikleri, evimizin konforundan çıkmadan deneyimlemek mümkün mü? Elbette hayır.
Evden çıkmak, konfor alanımızdan uzaklaşmak her zaman kolay olmayabilir. Ancak, Türkiye’nin sunduğu benzersiz coğrafi ve kültürel çeşitlilik, bu adımı atmayı fazlasıyla değerli kılıyor. Belki de daha önce gitmediğiniz bir köydeki kahvede içilen bir çay, ya da hiç tanımadığınız bir dağ köyünün manzarası, hayatınıza beklenmedik bir renk katabilir.
Her adımda, keşfedilmemiş bir doğa harikasına veya unutulmuş bir tarihi esere rastlamak mümkün. Türkiye’nin dört bir yanı, tarihi ve doğal güzellikleriyle dolu. Bu yüzden, evden uzaklaşmak sadece bir fiziksel hareket değil, aynı zamanda zihinsel bir yolculuktur. Her kilometre, yeni bir keşif ve her keşif, hayatınıza katılan yeni bir hikaye demektir.
Evden kaç kilometre uzaklaştığınızı saymak yerine, bu uzaklaşmanın size kattığı zenginliklere odaklanın. Türkiye, keşfedilmeyi bekleyen bir hazine ve bu hazineye adım atmak, her yaştan insan için büyüleyici bir macera sunuyor. Şimdi, ikinci adımı atma zamanı: Türkiye’nin bu yetişkin oyun parkurunda kaybolmaya hazır mısınız?
Barış TÜRER
Uluslararası Otelciler Birliği (INTHA.ORG)
Yönetim Kurulu Başkanı
baris.turer@intha.org
